Haber

Tip Ankara Milletvekili Adayı Koçak: “Kadınların kazanılmış hakları, daha önce hiç olmadığı kadar bu seçimin merkezinde yer alıyor.

Haberler: Light Tiger – Kamera: Motion Spruce Değeri

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Ankara 2. Bölge Milletvekili Adayı Yelda Koçak, “Kadınların kazanılmış hakları her zamankinden daha fazla bu seçimin merkezinde. AKP, kazanacağı bir seçimi kazanmak umuduyla kadın haklarını bir ittifak pazarlığına çevirdi. AKP’nin kadını aileye hapseden politikasını yıkmalıyız. Kadının daha çok kadın adına temsil edilmesini isteyen herkes kadın listelerine oy versin” dedi.

Uzun yıllardır kadın hareketinin içinde olan ve 6284 Sayılı Kanun ile İstanbul Sözleşmesi’nin yürürlükten kaldırılmasına karşı Danıştay sürecinde aktif rol alan Yelda Koçak, eğer olursa yapmak isteyeceği işler üzerinde çalışıyor. ANKA’dan milletvekili olur. HaberlerAjansına söyledi.

“HAYATIMIN SON 20 YILI, AKP HÜKÜMETİNİN KADINLARIN KAZANILMIŞ HAKLARINI HER GÜN KULLANDIĞI BİR DÖNEMLE GEÇTİ”

Avukat Yelda Koçak şunları söyledi:

“Türkiye İşçi Partisi 2. Bölge 2. Sıra Milletvekili adayıyım. 38 yaşındayım. Ömrümün son 20 yılı AKP iktidarının kadının kazanılmış haklarını giderek gasp ettiği bir dönemde geçti. 15 tanesi bunlardan 20 yıldır avukat olarak kadın hakları savunucusuyum.Bir avukat olarak ve bu alanda çalışan bir avukat olarak emekçilerin haklarını savunan biri olarak gasplarla ve geriye gidişlerle karşılaştım.Son 10 yılda yaşananlara şahit olduk. AKP’nin kadının kazanılmış haklarının gerilemesi Bunun için hukuki çabayı yürüten Danıştay’da gördüğünüz dört duruşmaya da katılan bir avukat olarak bunun mücadelesini yürüttüm.

“KADINLAR VE KAZANAN HAKLARI BU SEÇİMİN KALBİNDE, ORTASINDA HİÇ HİÇ OLMADIĞI KADAR DAHA FAZLA”

6284 sayılı Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Kanunu’nun yürürlükten kaldırılmaya çalışıldığına tanık olduk. Başta yoksul kadın ve çocukların hakkı olmak üzere nafaka hakkının gasp edildiğine dair girişimlere ve söylemlere rastladık. Boşanmaların kadınların aleyhine zorlaştırıldığı gerçeğiyle karşı karşıya kaldık. AKP, 2016’da kısaca ‘Boşanmaları Önleme Komisyonu’ olarak tanımlayabileceğimiz kurulda yer alan konuları uygulamaya çalışıyordu. Türk kamuoyu ve bu seçim sürecine girdiğimizde gördük ki kadınlar ve kazanılmış hakları bu seçimin her zamankinden daha fazla merkezinde, tam ortasında… AKP, seçimi kazanma umuduyla haklarını, en temel haklarını bir ittifak pazarlığına çevirerek kaybedecek. HÜDA PAR ve Yeniden Refah Partisi ile ittifak görüşmelerinde gördük ki kadınların temel haklarını kaybetmek için pazarlık içine girdiler. Bu nedenle bu hakları savunacak ve bunun için çalışacak bir kadın adayı olarak benim için önemli olduğunu düşünüyorum.

“BENİM BAKTIĞIM BÖLGE, YOKSULLUK KADINLARIN ÇALIŞMALARINDAN ÇOK RAZI OLDUĞU BİR BÖLGEDİR”

Yaşadığım bölge AKP’nin oy oranının da yüksek olduğu bir bölge. Ankara’nın 2. ilçesi… Kırsalda, ilçelerde kadınların tarımda çalıştığı, bahçecilikle geçimini sağladığı, hayvancılığın yoğun olduğu bir bölge burası. Şehir merkezlerinde doğruyu söylemek gerekirse her türlü kötü şehirleşmenin görüldüğü bir bölgedir. Kadınlar, hem ev içinde hem de ev dışında küçük tarım ve hayvancılık işletmelerinde ve aile işletmelerinde çalışmaktadır. Yoksul, emeğiyle geçinen kadınların ağır bastığı bir bölgedir. Bu bölgede kadınlar ve çocuklar tarikatın kıskacına hapsolmuştur.

“KADIN ÇALIŞACAK, ÇOCUKLAR ANA YUVASINA”

Son 20 yılda AKP ile birlikte sadece kadınların cinsel haklarının gasp edilmesini görmedik. 4+4+4 gibi kesintili ve parçalı eğitim sistemi ile kız çocuklarının da eğitimden dışlandığını gördük. Laiklik ilkesinin ortadan kaldırılmaya çalışıldığını gördük. Kadınlar istihdamdan uzaklaştırılmakta, iyi ve kaliteli eğitimden mahrum bırakılmaktadır. Şahsen devlet politikaları buna yer hazırlıyor. Kadınların istihdama ve hayata eşit olarak katılabilmeleri için kreş hakkının hukuken sınırda kalmasına katılmıyorum. Ben Meclis’te olursam kreş hakkının çalışmasını yürütürüm. Türkiye İşçi Partisi’nin de bölgesel bir araştırması var. “Kadınlar işe, çocuklar kreşe gidiyor” diyor.

“TÜRKİYE İŞÇİ PARTİSİNİN YÜZDE 40 KADIN ADAY ORANI YETER Mİ? KESİNLİKLE DEĞİLDİR”

Kadın hareketinin talebi ve kesin hedefi olarak eşit temsil. Eşit temsil sadece seçimlerde değildir. Kadınların atama, görevlendirme ve istihdamın her alanında erkeklerle eşit olarak atanmalarının ve o noktada yeniden seçilemeyeceklerinin önündeki engellerin kaldırılmasının değerli olduğunu düşünüyorum. Türkiye İşçi Partisi’nin kadın aday oranı yüzde 40 yeterli mi? Tabiki değil. Daha iyisini yapmak için görev almış bir adayım. Bunun üstesinden gelmeliyiz. Eşit temsil ve fermuar sisteminin doğru uygulanması için çaba sarf edilmesi gerekmektedir.

“KADINLARIN DAHA TEMSİLCİ OLMASINI İSTEYEN HERKES, KADINLARLA LİSTELERE OY VERİR”

Bu nedenle kadınların siyasette ve karar alma mekanizmalarında daha fazla yer alması gerektiğini düşünüyorum. Gelecek Meclis kompozisyonunda kadın oranı düşer mi bilmiyorum ama düşük, yüzde 17. Hanımlar, kadınlar için daha fazla kadın temsili isteyen herkes kadın listelerinde oy kullansın. Bu temsilin daha fazla altına düşmeyelim.

“KADINLARDAN OYUN VE DESTEK BEKLİYORUM”

Neden Keçiören’de çocuklarını yürüme mesafesinde bırakabilecekleri kaliteli, güvenli, modern bir kreş olmasın? Keçiörenli bir kadın neden pazara alçakgönüllülükle, almak istediğini almadan, az alarak gelsin ki? Öncelikle bu yoksulluğu işsizlikten, açlıktan kurtaracak politikalar yapmak için buradayım. Neden Keçiören’de bir cinsel şiddet kriz merkezi yok? 6284 Sayılı Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Kanunu Keçiören’de neden gereği gibi uygulanmasın? Neden Keçiören gibi büyük bir kasabada yeteri kadar sığınak olmasın? Tam da bunun için kadınlardan oyun ve destek bekliyorum.

“AKP’NİN KADINI AİLE İÇİNE HAPS EDEN POLİTİKASINI YIRTIK ÇIKARMAMIZ GEREKİYOR”

Kadın ve Eşitlik Bakanlığı da özellikle AKP’nin 2010’da Kadın ve Aile Bakanlığı’ndan kadının adını kaldırmasının ardından kadın hareketinin gündeme getirdiği bir talep. Bunu bu süreçte yeniden tartışıyoruz. Çok değerli bir bakanlık. Bu bakanlığın yeniden kurulması gerekiyor. Kadını aile içine hapseden AKP politikasını yıkmamız lazım. Karşılığında ne gerekiyorsa yapmak zorundayız. Kadın hareketinin gücü ve sözüyle yola çıkmayı hedefleyen bir aday olarak bu talebimi yüksek sesle dile getirmek isterim. Kadın ve Eşitlik Bakanlığı sadece bir bakanlık olarak değil, koordinatör bir bakanlık olarak yerini almalıdır. Kadın ve Eşitlik Bakanlığı tüm bakanların çalışma sistemini denetleyen ve içinde yer alan bir bakanlık olmalıdır.”

Kaynak: ANKA / Yeni

haber-domanic.com.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

-
Başa dön tuşu
istanbul escort
istanbul escort
istanbul escort